Herkes kendi basit, ona sunulan dünyasında hapis. Ve çoğu da hayatından memnun. İntiharı düşünenler hariç tabi ki. İntiharı düşünenler, hapis olan hayatlarından kurtulmaya çalışanlardır. Başka çıkış yolu bulamadıklarından intiharı düşünürler. Benim burada bahsedeceğim insanlar, intiharı düşünmeyen, sözde kendi hayatını yaşayan insanlar.
Bazı sorularım var yalnız bu insanlara?
1. Kendin olmak ne demektir?
2. Özgür olmak ne demektir?
3. Kimlerin hayatını yaşıyorlar?
4. Amaçları nedir bu hayatta?
5. Bütün bu uğraşları ne için?
6. Uğruna uğraş verdikleri şeyler onların hayatına nasıl girmiştir?
7. Siz kimsiniz?
8. Gerçekten özgür müsünüz?
9. Kararlarınızı hiçbir etki altında kalmadan verebilir misiniz?
Daha çok sorular var düşünülmesi gereken. Ama konu dışına çıkmama adına burada kestim. Sizce niye sordum bu soruları. Biraz düşünün diye. Bu hayattaki yerinizi ve toplumdaki yerinizi ve onlarla etkileşiminizi görün diye. Hemen herşey görülmez tabi ama bu da bir adımdır.
Biraz düşündü iseniz, şimdi bi kaç örnek vereyim. Ne hakkında konuştuğumuzu anlayacaksınız.
Örnek 1) Kendimden vereceğim bu örneği. İsmi lazım değil bir üniversitede lisansı yaptıktan sonra, hemen yüksek lisansa başladım. Ama yoğun ve çok ağır dersler dolayısıyla zorlandım. Sonra düşündüm. Ben bu yüksek lisansı niye yapıyorum diye. Gördüm ki bana direk katkısı olmayacak ve hatta bana hayatımda hiç lazım olmayacak. Ve gördüm ki herşeyin daha yükseğini daha iyisini yapma arzusu, benim bu yüksek lisansı yapmam da etkili. Yani mezun olunca diyeceğimki benim yüksek lisans diplomam var. Açıkça demeyeceğim tabi ki. Ama içinde bulunduğum ortamlarda insanlar bir şekilde öğrenecek ve daha çok saygı gösterecekler. Onların saygısını görünce daha bir tatmin olacağım. Mutlu olacağım sözde. Ve daha bir çok derin düşünce. Ve hocalarımın tüm ısrarlarına rağmen bıraktım. İyi ki de bırakmışım. İşime yaramayacak bir alanda vaktimi boşa harcamanın hiç bir manası yoktu. Zamanın ne kadar değerli olduğunu biliyorsanız anlarsınız beni. Ve kendi yapmak istediğim işlerime yoğunlaştım ve daha mutlu oldum. Okulu bırakma sürecim tabi ki hemen olmadı. Tüm arkadaşlarım bu kadar gelmişken bitir diyordu. Bi yanda ailemin baskısı. Bir yanda hocalarım. Bir yanda okul dışındaki çevrem. Herkes diyecekti ki "okulu bırakmış". Ve belki küçümseyerek bakacaklardı. İyi bir deneyim oldu benim için bu durum.
Örnek 2) Bu örnek bir çok küçük örnek içerecek. Düşünün, okumuş olmak için okuyanları, anne-babasının buyrukları altında hayatını şekillendirenleri, yalnız kalmamak için futbol tutkunu olanları, aidiyet hislerini tatmin için siyasi yada başka gruplara takılanları, kız arkadaşım var diyebilmek için kız arkadaş edinen ve arayanları, ki bunun aynısı bayanlar için de geçerli, en çok okunan gazeteleri okuyanları, en çok izlenen filmleri izleyenleri, bar, pub kahvehane, kıraathane, cafe lerden çıkmayanları, öğrenci kuluplerine amaçsızca takılanları, desinler diye yapanları, hatta demesin diye yapanları, su gibi olan insanları yani içine girdiği kabın şeklini alan şekilsizleri, lastik gibi öteye beriye çekebileceğiniz insanları, toplumun kölelerini, egolarının kölelerini ve niye yaşadığını bilmeyenleri.
Şimdi bakın kendi hayatınıza, isteklerinize ve arzularınıza. Hangisini gerçekten siz istediğiniz için yapıyorsunuz?
Burada demiyorum ki, "kimseyi sallamayın, sadece kendiniz için yaşayın" diye. Yada "Toplumun yada ailenizin her söylediği yanlış" da demiyorum. Yanlış anlamayın. Diyorum ki düşünün, eğriyi doğruyu görün, ve ondan sonra ne istiyorsanız yapın. Gidip haftalık üç beş türk dizisi izleyip, sonra da içinizden "keşke mavi gözlü sevgilim olsa" deyip kendinize mavi gözlü sevgili aramayın. Düşünün, neyi niçin istiyorsunuz? Gerçekte ne yapmak istiyorsunuz? Gerçekten onu mu yapmak istiyorsunuz?
Yaptığımız, ettiğimiz, uğraştığımız şeyleri acaba ailemizin mi, arkadaşlarımızın mı, çevremizin mi etkisiyle yapıyoruz? Yada dışlanmaktan, yalnız kalmaktan, egomuzu şımartacak yer bulamamaktan mı korktuğumuz için mi yapıyoruz? Soruyorum sizlere işte, niçin yani? Başkalarının yön verdiği kendi hapis hayatlarınızdan niçin çıkamıyorsunuz? Biliyormusunuz niçin çıkamadığınızı? Ben biliyorum da söylemeyeceğim. Biraz da siz düşünün. Tabi düşünmeye vakit ayırırsanız.
Neyden, Kimden Korkuyoruz????
Reviewed by Kerem Yeniyurt
on
16:18
Rating:
Hiç yorum yok: